Sabancı Üniversitesi İPM'den iklim krizinin orman yangınlarına etkisi hakkında değerlendirme
Sabancı Üniversitesi İPM'den iklim krizinin orman yangınlarına etkisi hakkında değerlendirme
- Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin: - "Mega yangınların ortak özelliği uzun süren bir aşırı sıcak ve kurak dönemin ardından gelmeleridir. Bu da iklim krizinin orman yangınlarına doğrudan etkisini gösterir"
İSTANBUL (AA) - Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin, iklim krizinin orman yangınlarındaki rolünün en dramatik örneğinin mega yangınlar olduğunu belirterek, "Mega yangınların ortak özelliği uzun süren bir aşırı sıcak ve kurak dönemin ardından gelmeleridir. Bu da iklim krizinin orman yangınlarına doğrudan etkisini gösterir." ifadelerini kullandı.
Sabancı Üniversitesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Şahin, iklim krizinin orman yangınlarına etkisi hakkında bilgi verdi.
Dünyada ve Türkiye'de artan orman yangınlarına işaret eden Şahin, orman yangınları küresel ısınma nedeniyle artan aşırı sıcaklara ve kuraklığa bağlı olarak artış gösterdiğini, bu tür yangınların ortak özelliğinin uzun süren bir aşırı sıcak ve kurak dönemin ardından gelmesi olduğunu bildirdi.
Şahin, bunun da iklim krizinin orman yangınlarına doğrudan etkisini gösterdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Uzun süren aşırı sıcaklar ve yağış azlığı bitki örtüsünün ve toprağın kurumasına neden oluyor. Böylece ormanlık alanlardaki yanıcı madde miktarı artıyor. Bu nedenle yangının çıkış anında kasıt veya ihmal olsa da olmasa da normalde sınırlı kalacak yangınlar hızla yayılıyor. Ayrıca, pek çok yangının kasıt olmadan, normalde büyük yangınlara neden olmayacak basit bir kıvılcımla çıktığı biliniyor. Orman yangınlarının daha fazla görülmesinin nedenleri arasında ormanlık alanlarda madencilik, altyapı, turizm gibi ekonomik faaliyetlerin artmasının da büyük rolü var. Böylece elektrik hatları ve yollar başta olmak üzere ormanlık alanlarda insan müdahalesi artıyor ve zaten aşırı sıcak ve kurak durum nedeniyle yangına uygun bir ortam geliştiği için büyük yangınlarla karşılaşabiliyoruz. Orman yangınlarına müdahale kapasitesinin sınırlı olması durumunda ise yangınlar iklim şartlarının etkisiyle daha da büyüyerek yangın fırtınalarına dönüşüyor."
İklim krizinin orman yangınlarındaki rolünün en dramatik örneğinin mega yangınlar olduğunu kaydeden Şahin, "Dünyada daha çok Kaliforniya, Sibirya, Avustralya, Kanada gibi yerlerde görülen mega orman yangınları, aynı anda yüzlerce hatta binlerce ormanın yanmaya başladığı haftalarca veya aylarca süren, yüz binlerce hektarın yandığı olaylar. Bu yıl da özellikle Kanada’daki boreal ormanlarında mega yangınlar çıktı. Türkiye’de de 2021 yaz aylarında 16 gün boyunca yüzlerce ayrı noktada yangın çıkmış ve 150 bin hektar orman alanı yanmıştı. 2020 yılı boyunca 20 bin hektar alanın yandığı göz önüne alındığında iki hafta süren bu yangınların bir mega yangın niteliği gösterdiği görülmektedir. "
2023 yılı temmuzda 17,2 dereceyle (küresel ortalama sıcaklık) insanlık tarihin en sıcak günlerinin yaşandığını anımsatan Şahin, Türkiye’de olduğu gibi dünyanın pek çok yerinde sağlığı tehdit eden büyük sıcak dalgaları yaşandığını, bu yılın muhtemelen tüm zamanların en sıcak yılı olacağını aktardı.
Şahin, "İklim krizinin tek nedeni insan etkisi. En önemli nedeni de kömür, petrol ve doğal gazın, yani fosil yakıtların yakıldığı enerji, ulaşım, sanayi ve benzeri ekonomik faaliyetler. Bu faaliyetler nedeniyle her yıl atmosfere yüzde 77’si karbondioksit olmak üzere, yaklaşık 55 milyar ton sera gazı salınıyor. Dolayısıyla krizin çözümü için sera gazı emisyonlarının hızla azaltılması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Paris Anlaşması'nın etkilerine değinen Dr. Ümit Şahin, Türkiye'nin de Paris Anlaşması altındaki yükümlülüklerini yerine getirerek 2053’e kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşması gerektiğini ifade etti.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.